Masa Tenisi Tarihçesi
Masa tenisinin kesin kaynağı bilinmemektedir. 1890 li yıllarda salonların bir odasında oynanan spor modası olarak tüm ülkeye yayılmış ve kısa bir süre sonra da kaybolmuştur.
1920 lerde tekrar popüler olmuş tüm dünyada ping pong kulüpleri kurulmuştur. Orijinal adı olan Ping Pong kelimelerinin Parker Kardeşler’e ait tescilli marka olmasından dolayı, oyunun adı masa tenisi olarak değiştirilmiştir. 1926 yılında Uluslararası Masa Tenisi Federasyonu (ITTF) kurulmuştur.
Salonlarda ilk oynanan şeklinde mantar toplar ve burgulu çubuklar üzerine gerdirilmiş parşömen ya da ince deri kaplı raketler kullanılmıştır. 1920 lerde ilk defa tahta raketler üzerinde pütürlü lastikler kullanılmıştır. Bunlar ilk sert lastikli raketlerdi ve 1950 li yıllara kadar en çok kullanılan raketler oldular.
Bu süre zarfında iki farklı oyun türü üstünlüğü ele geçirdi – vuranlar ve kesenler. Vuranlar temel olarak her topa vuruyorlardı. Kesenler ise masadan 3 hatta 6 metre uzağa gidip her topu kesme olarak geri döndürüyorlardı. Sert lastikle atak yapmak zordu bu yüzden kesmeciler gün geçtikçe daha güçlü hale geldiler. Her ikisi de kesmeci olan oyuncuların maçları sorun olmaya başladı. Zira her ikisi de saatlerce topu karşıya gönderiyor ve diğer tarafın atak yaparak hata yapmasını bekliyorlardı. Dünya şampiyonasındaki bir maç 12 saatten fazla sürmüştü. Bu sorun Hızlandırılmış Sistemin devreye girmesiyle çözüldü. Hızlandırılmış sistemin tanımı için Kurallar kısmına bakınız.
1952 yılında nispeten az bilinen bir Japon oyuncu elinde yeni tip garip bir raketle dünya şampiyonasına geldi. Bu raket ağaçtan yapılma bir raket gövdesinin kalın bir süngerle kaplanmasından oluşuyordu. Japon oyuncu bu raketi kullanarak turnuvayı rahatça kazandı. Bundan sonra da masa tenisi hiç bir zaman aynı olmadı.
Bundan sonraki 10 yıl boyunca neredeyse tüm üst seviye oyuncular sünger kaplı raket kullanmaya başladılar. Süngerli raketler de pütürlü ve düz olmak üzere iki yönde geliştiler. Düz lastikler topa çok daha fazla falso verilmesine olanak sağlıyordu. Her iki lastik türü de saldırı ve karşı saldırı yöntemlerini kolaylaştırdılar. O zamana kadar bir masa tenisi gücü olan ABD, değişikliklere adapte olmakta yavaş kaldı.
1960 ların başında oyuncular süngerli lastiklerle oynamayı mükemmelleştirdiler. Önce spinli vuruşlar geliştirildi ve kısa sürede en popüler vuruş haline geldi. Spinli servisler ve topu uzaktan havaya dikerek yapılan müdafaa vuruşları geliştirildi
Bugün İsveç, Fransa, Almanya, Çin, ve Kore’li oyuncular uluslararası müsabakalarda ilk sıraları almaktadırlar.
Türkiye’de masa tenisinin tarihçesi
Türkiye’de temel olarak Cumhuriyet’ten sonra oynanmaya başlanan masa tenisinde ilk ulusal birincilik 1930 yılında düzenlendi. 1966’da Türkiye Masa Tenisi Federasyonu kuruldu. Balkan(1973) ve Akdeniz Oyunları(1973-75) şampiyonu Vasil Aleksandridis bu dalda başarı kazanan ilk Türkiyeli sporcu olarak tarihe geçti. 1983’te masa tenisi ligi kuruldu ve aynı yıl erkeklerde Eczacıbaşı, bayanlarda da Eskişehir-Bentspor şampiyon oldu.
Bir yanıt yazın