Futbol Yaralanmaları
Futbol ülkemizde en popüler spor dalıdır ve ülkemizde yaşayan birçok genç ve ergenin tek spor yapma olanağıdır. Ülkemizde sadece 2000 yılında lisans muayenesi için 170 000 futbolcunun muayeneden geçtiğini düşünecek olursak, lisansı olmayıp, “mahalle” aralarında ya da halı sahada spor yapan kişilerin bunun kat kat fazlası olduğunu düşünmek mümkündür. Yurtdışında yapılan epidemiolojik çalışmalar futbol yaralanmalarının %85’inin 23 yaş altında olduğunu ve %45’in de 15 yaşın altında olduğunu bildirmişlerdir. Futbolcular arasında sezon başına %2.6-5.2 sporcuda ölümcül olmayan yaralanmanın olduğu bulunmuştur. Diğer ilginç bir gözlem ise salon futbolunda yaralanmaların, açık hava futboluna göre 6.1 kat daha fazla görülüyor olmasıdır. Birçok spor türünde olduğu gibi, futbolda da içsel ve dışsal etmenlerin yaralanmada rolü vardır. Zemin koşuları, koruyucu malzeme kullanımı, sporcunun kondisyon düzeyi, sporcunun eğitim düzeyi, sahanın zemini, sahanın aydınlatılması gibi birçok etmenden sözedilebilir. Diğer önemli bir nokta ise oyun kurallarının geliştirilmesidir. Amerikan futbolu, buz hokeyi gibi spor dallarında yapılan oyun kuralı değişiklikleri birçok yaralanmayı ortadan kaldırmıştır. Bu bağlamda futbolda da oyun kurallarının geliştirilmesi yaralanmaları azaltmakta yararlı olacaktır. Futbolda ölümcül yaralanmalar kale direğine çarpmalar ya da kalenin futbolcunun üzerine düşmesi biçiminde olmaktadır. Bu nedenle özellikle sporcu eğitimi ve kale direklerinin iyice tespiti bu kazaları engelleyecektir.
En sık ölümcül olmayan futbol yaralanması ise yumuşak doku ezilmesidir. Kırıklar enderdir, tüm yaralanmaların %3.5-9’unu oluştururlar. Kırıkların çou ise üst ekstremitede olur. En çok alt ekstremite yaralanmaları görülür. Gelişmekte olan sporcularda ise olgunlaşmamış iskelet sistemine ilişkin sorunlar ortaya çıkabilir. Topuk ağrıları, diz ağrıları bun bağlı (Osgood Schlatter hastalığı, Sever hastalığı, kalkaneal apofizit gibi) gelişebilir.
Yüz ve baş yaralanmaları çok sık olmasa da (%4.9-22) baş yaralanmalarının %20 kadarının beyin sarsıntısına neden olması önemli bir bulgudur. Göz yaralanmaları özellikle ender değildir. Basketboldan sonra futbol ağız-yüz ve diş yaralanmalarının en sık nedenidir. Ağız korumasının kullanılması bu yaralanmaları azaltmıştır.
Bu bağlamda Amerikan Pedaitri Birliğinin aşağıdaki önerileri bulunmaktadır:
1. Göz ve ağız korumalarının kullanılması yaralanmaları azaltacaktır.
2. Ölümcül yaralanmalarının çoğu kale direklerine bağlı olduğu için, kale direklerinin sağlam sabitlenmesine yönelik girişimlerde bulunulmalıdır.
3. Karşılaşma sırasında şiddet kullanan ve saldırgan olan sporculara gerekli işlem yapılmalıdır. Oyunun düzeninin bozulmasına izin verilmemelidir.
4. Çocuların futbol oynamaları teşvik edilmelidir. Çocukların gelişmeleri ve bedensel etkinlik sağlamaları için yararlı bir spor türüdür.
Hazırlayan: Yrd. Doç.Dr. Hakan Yaman
Bir yanıt yazın